Temmuz 2021: küçük bir haber düşüyor medyaya. Hırsızlar rögar kapağını çalıp çukurun üzerini bir kartonla kapatıyor. 7 yaşındaki bir çocuk da fark etmeyip çukura düşüyor.
Web örtüşümleri overlays denen yapıların melanetini nasıl açıklayabilirim diye düşünürken aklımdan bu haber geçti birdenbire. Evet Web sayfalarındaki erişilebilirlik sorunlarını tek satırlık bir kodla güya çözeceğini iddia edenlerin tek yapabildikleri tam da bu, sayfalardaki erişilebilirlik tuzaklarını basit bir kartonla kapamak, yamamak. Dış görünüşte sanki her şey doğal, ama bir yaklaşınca olanlar olan bir erişilebilirlik tuzağı, erişilebilirlik rantı.
Bu yazıda 2025 ocak ayında Amerika Federal Ticaret komisyonu FDC’nin En büyük overlay şirketlerinden biri kabul edilen AccessiBe aleyhinde yanlış pazarlama yapmaktan ötürü verdiği 1 milyon dolarlık cezayla hukuki olarak da belgelenen eklenti odaklı örtüşümlerin hayatımızdaki olumsuzluklarını tartışmak istiyorum. Önce örtüşümlerin ne oldukları ve ne yapma iddiasında olduklarını ele alacağım. Ardından bu iddiaların nasıl boşa düştüğünü örnekleriyle açıklamaya gayret edeceğim. Bir sonraki başlıkta dünyadaki engelli örgütleri ve uzmanların örtüşümler konusunda neler yaptıklarını irdeleyeceğim. Yazının sonunda da “engelli örgütleri ve erişilebilirlik hizmeti alacak firmalara tavsiyelerim olacak.
Web Örtüşümleri Nedir
Web Erişilebilirlik örtüşümleri, İngilizce adıyla Web Accessibility overlays sayfanın istemci tarafında çalıştırılan üçüncü taraf kodlarla erişilebilirliği iyileştirme çabaları olarak tanımlanıyor. Genellikle JavaScript kod parçacıkları şeklinde siteye eklenen bu araçlar, sayfa yüklendiğinde etkin hale geliyor ve içerikteki bazı öğeleri değiştiriyor. Mesela sayfadaki metnin yazısını büyütüyor, renk kontrastını ayarlıyor, metinleri seslendiriyor, görsellere otomatik alternatifler ekliyor, klavye kısayolları oluşturuyor.
Pek çok firmaya oldukça çekici gelen iddia ise, web sayfasındaki erişilebilirlik hatalarını otomatik tespit edip düzeltme yanıltmacası. Kısaca söylem şu: Erişilebilirlik ihlalleri için endişe etmenize gerek yok. Biz sayfanıza ekleyeceğimiz tek satırlık kod ile bunları otomatik olarak tespit ediyor ve düzeltiyoruz. Kodunuzda hiçbir köklü değişikliğe ihtiyaç yok. Bizim eklentilerimiz her şeyi çözer. Hatta bu alanın en popüler firmalarından AccessiBe her 24 saatte bir sayfayı otomatik tarayıp tüm sorunları düzelttiğini ve sayfayı ekran okuyucuyla uyumlu hale getirdiğini iddia etmiş. Aslında Firmaların ellerini ovuşturan şey erişilebilirlikten çok, hiç çaba harcamadan basit bir kodla aleyhlerine açılabilecek erişilebilirlik ihlal davalarından kurtulmak. Üçüncü taraf bir firmaya yıllık bir ödeme yapalım, bize basit bir satır kod versin ve yolumuza bakalım. Üstelik de engelsiz ve erişilebilir olduğumuzu üstüne basa basa herkese söyleyelim. Bir taşla birkaç kuş. Mikro saldırganlıktaki ikincil kazanç kategorisi. 5 adımda mutluluk tarzı kitapların yok sattığı, TV’lerin birkaç günde kilo verme programlarıyla dolu olduğu bir dünyada, elbette büyük firmalar da işin kurumsal boyutunda aynı şeyi istiyor. Erişilebilir olarak anılalım ama bunun için bir şey yapmayalım. Güzel bir makyajla sorunu çözelim.
Ülkemizde de sayıları hızla artan irili ufaklı overlay sağlayıcıları var. Bir de bu grupların bazılarının içinde ve pazarlamasında bizzat engelli insanlar da var ki, inandırıcılığı iki katına çıksın. Dünyada ise Erişilebilirlik yasaları ve yaptırımları çok daha güçlü olduğundan sağlayıcılar da çok daha büyük ve güçlü. AccessiBe, UserWay, EqualWeb ve AudioEye önde gelen sağlayıcılar arasında. Önde bir eklenti araç takımı ve arka planda bir Script düzeneğiyle hareket ediyor bu yapılar. Biz kullanıcılar ön yüzdeki erişilebilirlik menüsünü açıp renk karşıtlığı, yazı boyutu, animasyonların durdurulması gibi ayarları yapabiliyoruz. Hatta kullandığım bir eklentide ama modu diye bir şey görmüştüm. Açınca güya kendi sesiyle sayfayı seslendirmeye başlamıştı.
Teknik açıdan ise bir yapay zekâ kullanımıyla arka planda çalışan JavaScript dosyası güya etiketi olmayan kontrolleri bulur, bunlara otomatik olarak etiketler ekler, klavyeyle erişilemeyen menülere tab index veya aria etiketleri koyar, film mutlu sonla biter. Çok minik bir sorun vardır yalnızca, tüm bunlar son kullanıcı deneyimini pek az etkiler, hatta yapılan araştırmalara göre pek çok kimse için işler daha da kötüye gider. Fakat ne önemi vardır ki, 3 aralıklarda güzel bir yemek yeriz herkes yoluna gider. Kusura bakmayın ben bu mutlu sona biraz çomak sokacağım son kullanıcı olarak.
Web örtüşümleri neden sorunları çözmek yerine daha da büyütüyor?
Deminden beri anlattığım gibi, ilk bakışta vaat harika değil mi? Bir satır kod, web’e konan küçük bir eklenti ve hokus pokus. Ama kazın ayağı pek de öyle değil. Gelin biraz veriye ve kanıta dayalı konuşalım. Zag interactive sitesi ve diğer kaynaklardan derlediğim bilgilere göre web örtüşümleri aşağıdaki temel noktalarda bizleri yanıltıyor.
- Eksik hata saptaması: Haliyle işi hızlı ve bir anda çözmek için çoğu örtüşüm otomatik testlere dayalı hareket ediyor. Ancak yapılan araştırmalar otomatik testlerin sayfalardaki hataların yalnızca %20 30 civarını saptayabildiğini ortaya koymuş. Bu veri pek çok sayfa değerlendirmesi yapmak durumunda olduğum için tecrübeyle sabit. Bir iki basit örnek vereyim. Otomatik testlerle bir şeyin etiketi yoksa onu saptayabiliyorsunuz. Ama oraya etiket olarak yalnızca tırnak arasında bir boşluk koysanız bile otomatik testi geçmiş oluyorsunuz. Ya da pek çok bileşenin hiç dokunulmadan gelen bazı İngilizce etiketleri olabiliyor, haliyle otomatik testler bunları bir hata olarak görmüyor. Pek çok aslında görmese de olacağı dekoratif olması gereken ikonun hangilerinin gerekli, hangilerinin gereksiz olduğunu otomatik testler algılayamıyor. Sayfa içi gezinim hatalarıyla ilgili otomatik testler bir tek sınır imi noktasında bilgi verirken, esas kullanıcının sayfa içinde hızlı dolaşımını sağlayacak ayrımları yapamıyor. Daha da önemlisi, pek çok site etkileşim gerektiren yapılar. Yani siz bir alışveriş veya seyahat sitesine yalnızca ana sayfasını ziyaret etmek için girmezsiniz. Oradan bir ürün beğenebilir, oyun seçebilir, güzergâh belirleyebilir ve sonrasında devam edip alışveriş veya biletleme işleminizi tamamlamak istersiniz. Ama manuel testlerle desteklenmeyen otomatik testler buradaki olası hataları da yakalayamıyor çoğu zaman. Ana sayfada bulduğu bir iki etiketsiz kontrole doğru yanlış etiket atıyor, tasarımdaki önyüz görünümünü biraz değiştiriyor ve hataların %30’unu saptayan otomatik testlerden geçtiğini iddia ederek bir erişilebilirlik makyajı sunuyor.
- Yardımcı teknolojilerle çatışma: Web örtüşüm eklentisi kullanan çoğu sitede, buraları ziyaret eden kullanıcıların daha da zorlandıkları ortaya çıkmış. Makati, Tigwell ve Shinohara (2024) Çevrimiçi anketlerle 47 kör ve az gören kullanıcıya ulaşarak web örtüşümlerinin etkilerini öğrenmeyi amaçlamış. Sonrasında bu 47 kişi arasından 12 katılımcıyla daha derinlemesine görüşmeler yapılmış. Kullanıcıların %42,55’i web örtüşümleri nedeniyle daha önce kullandıkları siteleri artık kullanmadıklarını rapor etmişler. Çünkü katılımcılar bu örtüşümlerin kendi kullandıkları ekran okuyucuların işlevselliğini azalttığını belirtmiş. Bu makaledeki pek çok kullanıcı yarı yapılandırılmış görüşmelerde örtüşümler sonrası daha önce ziyaret ettikleri siteleri nasıl bıraktıklarını detaylandırıyor.
- Devam eden Yasal riskler: az önce bahsettiğim araştırma esasında genel bir resmin küçük bir dışa vurumu sadece. Zag Interactive’e göre 2023 yılında web sayfalarına karşı açılan davaların tam %30’u eklenti kullanan yapılara karşı açılıyor. Bu ise 2022 yılına kıyasla %60’lık bir artış anlamı taşıyor. Yani firmaların uyutuldukları bu eklentilerle yasal yükümlülüklerin yerine getirileceği söylemi de tam bir hayal ve aldatmaca.
- Kullanıcı ihtiyaçlarının göz ardı edilmesi: Dedim ya, bu eklenti üreticilerinin yaptıkları hayal satmak diye, tabi bunu çok fazla sitede yapmanın yolu işi otomatize etmek, yapay zekâ etiketini kullanıp hormonlu bir düzenek oluşturmak. Hal böyle olunca da son kullanıcı deneyimini takan olmuyor. Düşünsenize insanların kullanması için bir şey tasarlanıyor ama kullanıcılara fikirleri sorulmuyor. Bu ikilem de bazen teknik olarak iş gören ama kullanıcının ihtiyaçlarına yanıt vermeyen, pratikte hiçbir geçerliliği olmayan yapıları önümüze çıkarıyor.
- Olanın bir tekrarı: örtüşümlerin sundukları yazı büyütme, renk karşıtlığı veya etiketleme gibi birçok öğe hali hazırda ya doğrudan yerleşik işletim sistemi ve tarayıcılarda var, ya da ziyaretçilerin kullandıkları yardımcı teknolojiler bunlardan çok daha fazlasını bizlere sunuyor varsayılan olarak. Yani yaptıklarını iddia ettikleri şey, öyle büyük bir keşif değil. Aksine yukarıda da açıkladığım üzere, zaten yerleşik tarayıcı ve yardımcı teknolojilerin sundukları olanaklarla çatıştığı için mevcut deneyimi de olumsuz hale getiriyor.
- Ek Yük: Değerli arkadaşım Çağrı Artan Bilişim Bülteni’nde bu konuda çok daha önce yazmıştı. Kimseyi incitmemek adına biraz suya sabuna dokunmadan uzun ve dikkatlice kurduğu cümleleri arasındaki şu saptama çok kıymetli: Kullanıcılar hali hazırdaki yardımcı teknolojilerini öğrenmek adına epeyce bir çaba harcamış ve bir alışkanlık edinmişken, bu eklenti odaklı yapılar onlardan ek bir şeyler ezberlemelerini bekliyor. Bu da yeni bir bilişsel yük demek. Yani yine altını çizeceğimiz gibi son kullanıcının işini daha da zorlaştırmak demek.
- Veri gizlilik ihlalleri: Bazı web örtüşümlerinin kullanıcı tercihlerini çerezler aracılığıyla sakladığı ve farklı web site ziyaretlerinde de kullandığı tespit edilmiş. Bu da rıza olmadan veri paylaşımı anlamı taşıyor ki, konuyla ilgili neredeyse her yasaya aykırı.
- Yüzeysel ve güvenilir olmayan düzeltmeler: web örtüşümleri her ne kadar sayfa kodlarını tarayıp düzeltmeler yapmayı denese de, HTML gibi sayfaya gömülü PDF, Video, flaş, HTML gibi dosya içeriklerini de onaramıyor. Ayrıca eğer sayfada ReactJS, Angular veya Vue tarzı modern bileşen tabanlı kullanıcı arayüzleri çalışıyorsa, onların yaptığı değişiklikleri örtüşümlerin onarması mümkün olmuyormuş.
Burada saydığım maddeler, çeşitli kaynaklardan damıttığım pek çok sorunun yalnızca birkaç tanesi. Sayfaları daha çok engelli ziyaret ettikçe altı çizilen sorunlar her gün artıyor. Çünkü burada amaç, engelliler için erişilebilirliği sağlamak değil. Bir taraf engelliler üzerinden para kazanmak, diğer taraf da engelliler yüzünden para ve prestij kaybetmemek peşinde. Haliyle amaç gerçek mana da kapsayıcılık olmayınca bu sefer, ayrı köy, okul ve parkların yerini ayrı eklentiler almış görünüyor.
Dünyadaki engelli örgütleri ve uzmanların görüşleri
Web örtüşümleri asıl kullanıcıyı muhatap almak yerine para kazanacakları şirketler üzerinde propaganda yaptıklarından uzun süre oldukça fazla sesleri çıktı ve başarılı oldular. Ama engelli kitle bu yapılardan zarar görmeye başladıkça sesleri daha çok çıkmaya başladı. Bunun en çarpıcı göstergesini Web Aim 2023 araştırması ortaya koyuyor. Bu araştırmada 1200’den fazla katılımcıya 11 kategoride sorular sorulmuş. Bu kategorilerden birisi de web örtüşümleri. Pek çok kişi zaten bu örtüşümleri ya hiç kullanmamış ya da bir biçimde bloklamış. Kullananlardan ise deneyimi tamamen olumlu olarak görenlerin oranı yalnızca %5. Görece olumlu olarak görenleri hesaba kattığımızda oran ancak %15 olabilmiş. Buna karşın %60’tan fazla katılımcı olumsuz deneyim yaşadıklarını belirtiyor.
Ülkemizde kimsenin sesi çıkmasa da dünyada engelli örgütleri de örtüşümlere karşı ciddi tepkiler göstermiş. ABD ulusal Körler Federasyonu NFB 2021 konvansiyonunda AccessiBe tarzı firmalara karşı sert bir açıklama yayınlayarak üyelerini bu tarz otomatik çözümlere karşı uyarma ihtiyacı duymuş.
Kanada ve Avrupa’da ise 600’dan fazla erişilebilirlik profesyoneli ve aktivist 2021 yılında Overlays gerçekleri adında bir bildiri yayınlayarak bu örtüşümlerin etik dışı pazarlama stratejilerini kınayarak otomatik çözümler sağladığını iddia eden bu yapıları hiçbir biçimde projelerine dahil etmeyecekleri sözünü veriyor. Bu bildiride ayrıca yukarıda detaylıca açıkladığım teknik eleştirilere de yer veriliyor. En önemlisi bu kodların yerleştirildiği ekstra katmanın asıl erişilebilirlik sorunlarının üstünü kapatarak dolambaçlı ve çoğu zaman işlevsel olmayan çözümler sağladığını belirtiyor uzmanlar. Bu ekstra katman da son kullanıcının yardımcı teknoloji çözümleriyle çatışma yarattığı için artık işi bilen engelliler bir yolunu bulup bu eklentileri ya tamamen engelliyor ya da böyle sayfaları ziyaret etmekten vazgeçiyor.
Uzmanlara göre ideal olan zaten sağlanan büyüteç, yüksek kontrast ve ekran okuyucu gibi çözümlerle uyumlu bir sayfa yapısına ulaşmak, bunların yeniden sunulması değil.
Ayrıca örtüşümlerin Web erişilebilirlik kriterleriyle %100 uyumluluk sağlama iddiası da yazının başında da altını çizdiğim 2025 ocak ayındaki ABD Federal Ticaret Komisyonu’nun AccessiBe aleyhinde verdiği kararla boşa düşmüş görünüyor. Bunun sonucunda AccessiBe yanlış pazarlama dili kullandığını kabul ediyor ve 1 Milyon dolar tazminat ödemek zorunda kalıyor.
Elbette engelli örgüt ve aktivistlerin bu tepkileri karşısında overlay şirketlerinin de elleri armut toplamıyor. Türkiye’de de insanların bir şeyler belirtmekten çekinmelerinin arkasında dava sopasının sürekli ortada tutulması gösterilebilir. Çağrı’nın da yazısında bahsettiği Adrian Roselli, 2023 yılında bir overlay sağlayıcısı tarafından dava edilmiş. Uzmanlar, bu tarz davalara Kamu katılımını engellemeye yönelik stratejik dava adını veriyor. Roselli’ye açılan dava yoğun tepkiler sonucu 2024 başlarında geri çekilmiş. Fransa’da bir sağlayıcı yine iki aktiviste dava açmış bu davada ciddi tepki almış.
Yalnız sağlayıcıların bu saldırgan tutumları, kendilerine de zarar vermeye başlamış görünüyor. Zag interactive kayıtlarına göre 2024 yılında overlay kullanan sitelere karşı ABD’de açılan dava sayısı 1000’i geçmiş. Bunlar erişilebilirlik araçları kullanan sitelerle ilgili. Ama durum sağlayıcıları da etkilemeye başlamış. 2024’te New York’ta bir dermatoloji kliniği AccessiBe kullandığı halde yine dava edilince doğrudan bu firmaya dava açarak kendilerine verilen hizmetin işe yaramadığını iddia ediyor. Aynı şekilde 2024 yılında UserWay şirketine karşı da Florida merkezli bir e-ticaret şirketinin yasal işlem başlattığını biliyoruz. Kısaca bu yazıyı okumakta olan tüm firma temsilcilerine buradan bir kez daha seslenelim: hiçbir köklü değişiklik yapmadan tek satırlık kod ve araçlarla hukuki yaptırımlardan kurtulacağınızı sanıyorsanız, fena halde yanılıyor olabilirsiniz. Türkiye’de de sayıları her geçen gün artan erişilebilirlik aracı veya çözümü sağladığını iddia edenlere de bu sürecin yalnızca birlikte çalıştığınız firmalarla sınırlı kalmayabileceğini hatırlatalım.
Sonuç ve Öneriler
Şu ana dek, web overlays veya bir çoğumuzun vidget olarak bildiği sistemlerin teknik ve hukuki sorunlarına değinmeye çalıştım. Uzmanların belirttikleri çeşitli etik sorunları da buraya dahil edebiliriz. Her şeyden önce yanlış pazarlama ve bilgilendirmeler, saldırgan tutumlar ve geri bildirimlere kapalı anlayış incelediğim kaynaklarda en çok dile getirilen etik nedenler arasında. Ben işin biraz da sosyolojik ve sağlamcılık tarafına değinmekten yanayım. Her yönüyle mükemmel çözümler sunsa bile erişilebilirliği tamamen bağımsız üçüncü taraf bir eklentiyle sağlama fikri bende alerjik bir reaksiyon yaratıyor. Çünkü böyle bir çözümün ima ettiği söylem şu: Erişilebilirlik bizim asıl önceliğimiz değil, ayrıca sağlaması çok güç ve maliyetli. O yüzden de taşeron bir çözüm yeter size. Bu yaklaşım ilk etapta yeti farkı olan insanların doğal ve sıradan olması gereken ihtiyaçlarını özel ihtiyaç kapsamına sokuyor. Sağlamcılıkta özel ihtiyaç, anlam olarak hemen ve diğerleriyle aynı anda karşılanmasa da kabul edilebilir olan ihtiyaçlar demek. Siz sayfada önemli bir duyuruyu yalnızca resim olarak koyarak, belirli bir grubun bilgi alma hakkını veriyorsunuz, engelli kişiyi ise bunu okuyabilmesi için ek araçlar kullanmaya zorluyorsunuz. Bu, evrensel tasarımın eşit kullanım prensibine de aykırı aslında. Kişiler verilen hizmetlerden herkesle aynı koşullarda yararlanma hakkına sahip olmalı.
İşin bir başka acı boyutu böyle eklentilerle erişilebilirliği sağlaması çok güç ve zorlayıcı bir ceza aracı gibi görmek. Öğleki sanki erişilebilirlik prensipleri uygulandığında asıl yapı ve kodlar zarar görecek gibi bir izlenim veriyorsunuz. Yılların birikimiyle pek çok site ya da uygulama değerlendirmiş, bizzat çözümlerinde rol üstlenmiş biri olarak gördüm ki, esasında erişilebilirliği sağlamanın en büyük anahtarı yalnızca ayrılacak biraz daha zaman. Karşılaşılan erişilebilirlik sorumlarının %60 veya 70 kadarı etiketleme ve Algılanabilirlik meselelerini kapsıyor. Doğru raporlandığında bunların çözümü için birkaç iş günü gayet yeterli oluyor. Zaten bu örtüşümler de en iyi ihtimalle bu etiketsiz düğmelere ve görsel tasarıma ilişkin maddeleri çözdüklerini iddia ediyor doğru olmayan biçimde. Neden doğru söylemediklerini yukarıda anlattım. Neyin, nasıl etiketlenmesi gerektiği, son kullanıcının geri bildirimlerini almayı gerektirir basit otomatik çözümler yakalanan %30 hatanın yalnızca bir kısmını çözebilir. Karşılaşılan hataların kalan yarısı da Web’de robust diye adlandırılan kodlarda doğru rollerin verilmemesiyle ilgili. Yani sayfa veya uygulamada ileri yazan düz bir yazı var örneğin siz buna Aria-role olarak button demelisiniz ki yardımcı teknoloji onun düğme olduğunu anlasın. Bu tarz şeylerin çözümü de çok kolay yapılabiliyor artık. Ancak bunların doğru şekilde raporlanması yine de manuel testler ve kullanıcı geri bildirimlerini gerektiriyor. Görece Düzeltmesi daha zor olabilecek hatalar ise yalnızca %20’lik kısım olan işlem yapılabilirlik ve formlardaki anlaşılırlık meseleleriyle ilgili. Burada da doğru tasarım, karşılıklı görüş alışverişleriyle pek çok şeyin üstesinden gelmek mümkün. Erişilebilirlik araçları zaten bu zor sorunlara gelemiyor bile çoğu zaman. Yani, erişilebilirlik ne çok zor ne de yapıya zarar verecek bir element. Aksine tasarımdan başlayarak çalışmaların tam ortasında olması gereken bir insan hakkı.
Buradan hem engelli aktivistlere ve örgütlere hem de tüm firma yetkililerine birkaç şey söylemek istiyorum yazıyı bitirirken. Kıymetli aktivistler ve örgütler, bugün adlarınızı kullanarak yapılan erişilebilirlik araçlarının birçoğu iyi niyetli değil. Daha eşit, engelsiz ve erişilebilir bir dünya hayaliyle değil üzerimizden rant elde etmek için yola çıkmış yapılar. Onun için de her türlü kusurlu harekete başvurmaktan çekinmeyeceklerdir. Şunu hatırlamalısınız ki, üzerimizden elde edilen tanıtım ve PR çalışmaları, bir kazanım değil, belirli bir tarzdaki kendilerince sağlama en yakın engelli tipolojisinin pazarlandığı bir vitrin. Orada bir illüzyon yaratarak asıl sorunu halının altına daha başarılı süpürebilmek için kazanılan zaman söz konusu. Bunun için daha bir cesaretle hareket ederek, iyiler de ses çıkarabildiğinde daha eşit ve engelsiz bir dünya hayaline yürüyeceğimize inanmalısınız.
Sevgili bizlere farklı alanlarda hizmet sunan firma yetkilileri, size önce şunu hatırlatayım: Erişilebilirlik İşin en sonunda göz önünde bulundurulacak bir yama değil. Yama yapılarak da çözülemez. Rögar kapağının üstü kartonla kapatılmış olur sadece. Başka bir şekilde ifade edecek olursam, kullandığınız araçlar ağrı kesiciye benzer. Esas hastalığı tedaviden çok uzaktır, bazen doktorlar ağrı kesiciyi bile zararlı bulabilir üstelik. Sizlerin geçici çözümlere değil, tasarımdan son kullanıcıya baştan sona gündemde tutmanız gerekli bir anlayışa ihtiyacınız var. Zira bir yerde okuyup çok beğendiğim bir söze göre: Erişilebilirlik varılacak bir hedef değil yolculuğun ta kendisidir. Siz çalışmalarınıza devam ettikçe, yeni eklemeler ve değişiklikler yaptıkça yine yeniden çalışmanızın bir parçası olabildiğinde sürdürülebilirlik sağlanmış olur. Bu arada yukarıdaki tonlarca örnekte de değindiğim üzere, emeksiz yemeklerle kısa vadeli elde ettiğinizi sanacağınız erişilebilirlik sizi Türkiye’de olmasa bile dünyadaki olası hukuki ihlallerden azade tutmaz ve tutmayacak. Öte yandan tüm bunlardan önemlisi şunu yüreğinizde ve şirketlerinizin genlerinde hissetmelisiniz, Yeti farkları insan çeşitliliğinin doğal bir parçasıdır ve farklı olan hiç kimse ana yemek yerine artıklarla yetinmeyi hak etmez.
Kaynakça
Alexiou, G. (2021, Haziran 26). Largest U.S. blind advocacy group bans web accessibility overlay giant AccessiBe. *Forbes*. https://www.forbes.com/sites/gusalexiou/2021/06/26/largest-us-blind-advocacy-group-bans-web-accessibility-overlay-giant-accessibe/
Artan, Ç. (2023, Ekim). Eklenti odaklı erişilebilirliğin götürü ve getirileri. *Bilişim Bülteni*, (22). https://bilisimbulteni.com/yazi/eklenti-odakli-erisilebilirligin-goturu-ve-getirileri
Byrne‑Haber, S. (2021, Aralık 7). The ADA lawsuit settlement involving an accessibility overlay. *Sheri Byrne‑Haber’s Blog*. https://www.sheribyrnehaber.com/the-ada-lawsuit-settlement-involving-an-accessibility-overlay/
Feathers, T. (2021, Mart 17). People with disabilities say this AI tool is making the web worse for them. *VICE*. https://www.vice.com/en/article/3aqk5y/people-with-disabilities-say-this-ai-tool-is-making-the-web-worse-for-them
Feingold, L. (2021, Kasım 3). Legal update: Accessibility overlay edition. *Law Office of Lainey Feingold*. https://www.lflegal.com/2021/11/overlay-legal-update/
Feingold, L. (2023, Temmuz 11). Case is over! New low in the accessibility “industry:” Overlay company sues globally‑recognized accessibility expert. *Law Office of Lainey Feingold*. https://www.lflegal.com/2023/07/adrian-roselli-slapp-lawsuit/
Feingold, L. (2025, Ocak 7). Beware of AI accessibility promises: US federal agency fines an overlay company one million dollars. *Law Office of Lainey Feingold*. https://www.lflegal.com/2025/01/ftc-accessibe-million-dollar-fine/
Makati, T., Tigwell, G. W., & Shinohara, K. (2024, Ekim). The promise and pitfalls of web accessibility overlays for blind and low vision users. In *Proceedings of the 26th International ACM SIGACCESS Conference on Computers and Accessibility* (ASSETS ’24, pp. 1–12). Association for Computing Machinery. https://doi.org/10.1145/3663548.3675650
Overlay Fact Sheet. (2021). Accessibility overlays are not the answer. https://overlayfactsheet.com/en/
Web Accessibility Survey. (2023). Survey results – overlays. *Web Accessibility Survey*. https://webaccessibilitysurvey.com/survey-results/
ZAG Interactive. (2025, Ocak 21). Avoiding accessibility overlays: Why comprehensive accessibility matters. *ZAG Interactive Insights*. https://www.zaginteractive.com/insights/january-2025/avoiding-accessibility-overlays-why-comprehensive
Yorumlar
Bu yazı için henüz yorum yok.
Yeni Yorum